Aşk Sözleri, Etkileyici Aşk Mesajları Romantik Duygusal Sözler
Sen benim güneşimsin. Güneş nasıl dünyanın her yerini aydınlatıyorsa, sende benim her yerimi aydınlatıyorsun.
Sensiz geçen günlerimin kazası yok sevgilim.
Ben sadece sevmeyi biliyorum, unutmayı öğrenemedim.
Yanıma gelmediğinde rüyalarıma beklerim.
Seni ben canımın içinde sakladım. Kalbimin ta derinliklerinde…
Yanlış olduğunu bile bile yürüdüğüm yolsun sen.
Denize ilk kez giren çocuk masumiyetiyle seviyorum seni. Boğulacakmışım gibi.
Sen mi? Alırım bir ömür.
Bana yüzünü dönme gece oluyor sanıyorum.
Seni hep seveceğim geçelim bunu.
Konu ne zaman senden açılsa kapatmaya kıyamıyorum.
Yalansan yalanı severim elimde değil.
Ama ben uyuyamadığım geceleri sana helal etmiyorum.
Çünkü her bir zerrem aşık her bir zerrene.
Derdimin dermanı sensin. Bana bir duanın amini gerek.
Senin gülüşün ilkbaharda daha renkliydi.
Gittin… Ve solumda kaldın ve soluğumda ve sonumda…
Telaşımı hoş gör, ıslandığım ilk yağmursun.
Sen benim ilk şiirim, ilk kavgam, sen benim 17 yaşımsın.
Gülümse biraz ilaç alacak param yok çünkü.
Kim istemez mutlu olmayı, ama mutsuzluğa da var mısın?
Yemin ederim intiharsın sen seve seve edilen.
Öyle biri var ilk görüşte değil her görüşte aşık oluyorum.
Kendime gelemiyorum, sana gelsem olur mu?
Aşk tüm dünya insanları içinde sana tanıdığım ayrıcalıktır.
Sen bile bilemezsin gülüşün ben de kaç bahar eder.
Sen aklım ve kalbim arasında kalan en güzel çaresizliğimsin.
Ve aşk senin tenezzül bile etmediğin gözlerimde kaldı.
Gözlerime bakarken gözlerinin içi gülüyordu, nasıl sevmezdim?
Sen bana Allah’ın emanetisin. Seni sevmek aşktır bana…
Ona bakmaya kıyamamak mı, yoksa bakıp da doyamamak mı aşk.
Başka havalar getir bana içinde biraz bahar olsun biraz sen.
Sen benim gökyüzüne gönderdiğim duamın yeryüzündeki cevabısın.
Sende gördüğümü görecekler diye ödüm kopuyor. Özdemir Asaf
Aklımda işin yok! Durup durup aklıma gelme… Yanıma gel, mevzu kalbimde!
Sevdim. Çünkü bir tek ona sarılınca yuva gibi kokuyordu içim.
O senin neyin olur dediler. Uzaktan dedim uzaktan yandığım olur kendisi.
Sen hep gülümse ki yüreğinin güzelliği gülüşlerinde canlansın…
Sensiz bir gün daha akşam oldu. İçim el vermiyor. Biz buna “gün” demeyelim.
Canımın içi, sen hangi şiirden kaçıp geldin yüreğimin orta yerine?
Eğer adına eşlik edecekse soyadım, Allah için ahirete kadar senindir sol yanım.
Esrar gibi yeşil olmasa da gözleri… Her bakışı sarhoş ediyor beni.
Sen güldün ben bir yudum daha içtim çaydan. Yoksa nasıl açıklardım, içimdeki sıcaklığı.
Kendimi görebileceğim en güzel ayna bana aşkla bakan gözlerindir.
Sen benim yıldız kayarken tuttuğum dilek değil ezan okunurken ettiğim duamsın.
Sen benim görmek için, bakmaya gerek bile duymadığım ezberimsin.
Bütün şairler sana mı aşıktı ki her okuduğum şiirde, dinlediğim ezgide sen vardın.
Ötesi yok bu duanın benim ol. Benimle, aklınla, aşkınla bin yaşa.
Ben utangaç bir kalbi taşırım geceden. Ben sana aşık olduğumu, ölsem söyleyemem…
O kadar güzel gülüyor ki tamam diyorum bu kadar yaşadığım yeter.
Sonunda aşk acısı olsa da sev, çok sev. Usul usul gir yüreğime, kalbim bağrım çatlasın!
Aşk, yer yerinden oynasa da; yâri yürekteki yerinden oynatmamaktır.
Bana kimse sen gibi baktı mı bilmem, ama ben kimseye sana baktığım gibi bakmadım.
Seni yüreğime düşüren yerçekimi etkisini hiç kaybetmesin istiyorum.
Sen benim hiç bıkmadan saatlerce seyre daldığım, tövbe tutmayan en tutkulu sevdamsın.
Ve beni birden bire yüzünü değil, gözünü değil, sesini göresim geldi.
Dışarıya yağmur, yüreğime hasret, fikrime sen. Nasıl yağıyorsunuz üçünüz birden bir bilsen.
Yeter ki diline dolanayım; istersen bir küfür, istersen bir şarkı olayım.
İyi geceler canım derdin. Gecenin iyiliğinden çok, canın olma düşüncesi yeşerir dururdu içimde.
Ad koyunca büyüsü bozulur diye, isimsiz, izinsiz, içimden seviyorum seni.
Git diyorsun da, olmuyor işte git demekle. Ben de sana sev diyorum mesela. Sevebiliyor musun?
Bazen aşk iki lafı bir araya getirememektir. Seni dersin… Tükenir nefesin.
Çok solcu gördüm ben bu hayatta ama kimse senin gibi kalıcı devrim yapmadı “SOL” yanımda.
Bir gün bir yerde tekrar karşılaşırsak eğer, benimle yine tanış yine seveyim.
Yine gece yine hüzün ve yine içimde sen… Ve yine biliyor musun? İçimde sen olunca hüzün de güzel.
Ey canımın sahibi Yar! Sen benimle olduktan sonra kaybettiklerimin ne önemi var. Mevlana
Kalemi icat edene saygım sonsuz, ama senin sıcacık yüreğin olmasaydı bu kalem kâğıda dokunamazdı.
Aşktan yana yaşadıklarımı bilseydin eğer, halen sevebiliyor oluşuma aşık olurdun… Elif Şafak
Öyle uzaktan seyretme adına hayran olduğum yar. Buyur gel ömrüme, ömrüm, ömrün olsun. Mevlana
Sana en muhtaç olduğum şu anda gel. Yaşamak olsan da gel, ölüm olsan da gel. Ümit Yaşar Oğuzcan
Dünyadaki herkesin parmak izinin farklı olması, kimsenin sana benim gibi dokunamayacağının kanıtıdır.
Acılarımı bile tatlandırıyor aşkın. Yıkıma terkedilmiş kalemin bütün hücrelerine sürülmüş iksir gibisin.
Kaybetmekten asla korkmadığım son sınavıma yüreğinin dersliğinde giriyorum. Öğrenci benim, öğretmen sensin.
Sana yerine getiremeyeceğim sözler veremem, fakat istersen hiç kullanılmamış tertemiz bir kalp verebilirim.
Okyanusla, gökyüzü gibiydik biz seninle. İkimizde maviydik, birlikte gibiydik. Aslında hiç birleşmemiştik…
Ya tam açacaksın yüreğini, ya da hiç yeltenmeyeceksin! Grisi yoktur aşkın; ya siyahi, ya beyazı seçeceksin.
Bir kelimeye milyonlarca anlam yüklediğim felsefemsin. Sen olmadığın zaman anlamsız kalırım, gereksiz olurum.
Seninle her şeye varım ben, sen benim uğurlu yolumsun. Yıldızlara yürürüm senle, sen iste canım senin olsun.
İkimizin hayali de aynıysa ortak bir yerde buluşmanın zamanı gelmiş demektir. Mesela sen ve ben aynı hayatta?
Tabaklarda kalan son kırıntılar gibiydi sana olan sevgim. Sen beni hep bıraktın; Bense hep arkandan ağladım.
Şimdi o kadar zor ki geri dönmek, seni unutup başkasını sevmek ama bir şeyi anladım çok zormuş sevilmeden sevmek.
Fizikte bir teoriye göre bazı sesler kalp atışınızın hızlanmasına neden olabilir. Benim için bu ses senin sesin.
Belki de konuşuyordur gözlerin. Ama ben gözce bilmiyorum ki. Sessizce biliyorum, usulca biliyorum, masumca biliyorum.
Evet ağlamaklı oluyorum demdir bu. Hani kurşun sıksan geçmez geceden. Ve zehir zıkkım cigaram. Gel artık.
Gördüğünü herkes sever, sen onda görmediğini bulacaksın. Eğer gerçek aşk istiyorsan; Ten’e değil, kalbe dokunacaksın.
Öyle bir seveceksin ki, yüreğinden kimse ayıramayacak. Ve öyle birini seveceksin ki, seni gözleriyle bile aldatmayacak.
Kapına geldim. Ve ben, ben olmaktan vazgeçtim. Sen yeter ki “kim o” de. Kim olmamı istiyorsan, o olmaya geldim. Mevlana
Aşk bazen o elini ilk tuttuğundaki sıcaklık, gözlerine ilk baktığındaki o ışık ve tenine ilk yaklaştığındaki o tutkudur.
Ağzımın tadı yoksa hasta gibiysem, boğazıma düğümleniyorsa lokmalar, buluttan nem kapıyorsam, inan hep güzel gözlerinin hasretindendir.
O kadar yakınsın ki seni ben sandım, sana o kadar yakınım ki beni sen sandım. Sen mi benim ben mi sensin şaşırdım kaldım… Mevlana
Sana hasret yaşadığım her bir saniyenin değerini bilirim. Çünkü sana kavuştuğumda çektiğim hasreti kutsal yapan geçmişin izleri olacaktır.
Aşk, koskoca dünya nüfusunu bir anda sadece iki kişiye düşürmeye yarar. Nüfus sayımına gerek yoktur; çünkü aşk hiçbir zaman yerinde saymaz.
Seni bulmaktan çok aramak isterim! Seni sevmeden önce anlamak isterim! Seni bir ömür boyu bitirmek değil de sana hep yeniden başlamak isterim…
Birinin gözlerine bakmak, onun rüyalarına girmeyi göze almak demektir. Sevmeye kabiliyetin yoksa o gözlere bakmayacaksın.
Canımı kapına, yüreğimi ellerine, ruhumu bedenine, uykumu yatağına, öpücüklerimi dudağına göndereceğim! Ve yemin ederim seni ölünceye kadar seveceğim!
Adını gökyüzüne yazdım her sabah sende doğsun diye, yüreğini yüreğime yazdım canın yandığında benimle yansın diye, adını canım koydum sen öldüğünde bende öleyim diye.
Seni özlemek, üşümek gibidir soğuk bir akşamüstü, yağmurun altında yürümek gibi sırılsıklam, titreye titreye. Sıcak bir yer bulup sığınmak istersin ya hani, öyle ihtiyacım var işte, yüreğine sığınıp, nefesinde ısınmaya.
Dur ve dinle! Duyduğun her ayak sesi benim olabilir. Çalan her zilde benim parmağım kalmıştır. Perdeleri ardına kadar kapatma belki karşı binanın çatısında sana el sallayan ben olabilirim.
Biz seninle bir salkımın iki aşık üzümüyken, başka şişelerden şarap olmuşuz, başka hayatlarda harap olmuşuz. Biz seninle bir denizin iki aşık balığı iken, başka sularda yüzüp durmuşuz, başka kıyılara vurmuşuz.
Hasretim sana yar, seni sevmem bir kızılcık çiçeğinin baharına dönmesi gibidir. Senin bakışların ömrümü uzatan bir iksir… Ve ben sevgili, şimdiye kadar hiç kimsede hissetmediğim duyguları seninle yaşıyorum.
Yağmurlu bir günde koşar sana gelirsem ıslak saçlarımı düzelt, başımı omuzuna yasla, ansızın dudaklarımı dudaklarıma değdir. Masum bir çocuk gibi konuşursam anla ki sana muhtacım; ver elini elime yalanda olsa bir kez seni seviyorum de…